Bu Blogda Ara

26.10.10

UÇURUM

Tüm bildiklerimi öğreneceklerime değişmeye razıyım şimdi...
Gittiğim onca yolu geri dönmeye...
Aramızdaki bütün yolları atmaya bir kenara...
Razıyım...
Sen yokken geçtiğim bütün yollar silinsin bir bir...
Onca zaman yaşanmamış sayılsın sana gelene dek..
Hiçbir zaman farkı olmadan, aynı anlarda nefes almaya başlamış gibi bakalım birbirimize...
Bütün acılara ve yaşanacaklara hazırım...
Yeter ki olmasın bu uçurum...

13.10.10

MASAL

Bir vardık, bir yoktuk seninle.. Eksik bir masaldık defalarca anlatılan. Her anlatıldığında bir yerinde unutulan, baştan başlatılan… Her başa sarıldığında mutlu sonla bitecek gibi durup, yarısına bile gelinemeyen yoktan bir masaldık. Bir vardık, bir yoktuk.. Her nefeste çoğalırdık, bir nefeste yok olurduk. Resimlerle anlatıldığında çok, sözlere gelince yok olurduk… Hem isterdin beni masalında, hem de çevirirdin benli sayfalarımızı. Bense sayfalarca senin gelmeni beklerdim… Sen hep başka masallara giderdin… Zaman zaman dönerdin ellerinde paketlerle… Bir tutam ümit, biraz hayal kırıklığı, kandırmacalar ve avuntularla doldurulmuş renkli paketlerle… İnanırdım masalımıza, varmışız gibi yapardım. Sonra yine giderdin, yok olurduk..
Bir vardık, bir yoktuk seninle…
Eksik bir masaldık…
Masal bitti…
Artık yokuz…
İPEK SİNDEL

YAĞMUR

Kaç yağmur gerek günahlarını temizlemeye içimden?
Kaç damla silebilir izlerini yalanlarının, aldanışlarımın?
Bu karanlık, bu soğuk kaç ömür kalır benimle?
Hangi sonbahar alıp götürebilir giderken bıraktığın yara izlerini?
Nasıl bir hesap kesilir tek tarafı adil?
Hala geceleri başını yastığına rahatça koyabilen sen…
Utanmaz mısın aldığın nefesten?
Korkmaz mısın başına geleceklerden?
Bilmez misin? Ödenmeyecek hesap yoktur, ardında bırakıp gidilen…
Yazına üşüşen sonbahara rağmen..
Hiç mi değmedi yağmur yüreğine, hiç mi temizlenmedin?
İPEK SİNDEL

10.10.10

ÇIKMAZ

Hep aynı yolu seçtin sen. Onca yoldan sadece kaçmak oldu sana kalan. Hep aynı yol, aynı çıkmaz sokaklarda dolaştın.. Hiçbirşey bilmeden ama herşeyi bilerek gidip geldin onca yolu zamanlarca.. Bildiklerin gördüklerinden hep daha emindi arkandan ağlayan biri seni umarsızca beklerken.. İşte bu yüzden her kaçışında geri geldin..
İsimsiz bir sokaktı çıkmazlarına açılan, sadece senin bildiğin, senin dinlendiğin. Uçsuz bucaksız bir gizemdin koskaca bir ülkede. Çıkmaz bir sokaktın bütün şehirlerde... Tek bir adımın bile üstesinden gelebilirdi çaresizliklerin..İşte bu yüzden her kaçışında seni bekledim.